21 Ekim 2018 Pazar

SÖNMEYEN UMUTLAR


Güne "Merhaba!" diyebilmek...
Canın yanmadan nefes alabilmek...
Umutlarını yeşertecek bir şeyi yada birini sevebilmek...

Anılarla kucakladım her anı, her bakışı. Yüzümde bir tebessüm, gözlerimde bir ışıltı, yüreğimde bir tutam umut mevsimi.

Bu" Umut neye, niye gerek? " diye düşünüyorsanız bence HER ŞEYE gerek. Umut etmek için bile umuda ihtiyaç vardır,elbet. Sonuçta umut ettiklerimiz bir hayli çok istediklerimiz, seveceğimiz/sevineceğimiz şeyler değil midir?

Sizce umut da bir güç müdür? Yoksa bir şeylerin gerçekleşmesi için olmazsa olmazımız mıdır?

Cevabı ne bende ne de bir başkasında sadece siz ve o güzel kalbinizden geçenlerde...

11 Mart 2018 Pazar

SON BAKIŞ


Günlerdir haber alamıyorum senden. Gözlerimin önünde eriyip gidiyorsun. Sana "Kal" diyememek, elinden tutup iyileştirememek çok zor.

Bizi ayakta tutan, yeni bir bakış açısı yaratan tam da bu ya ZORLUKLAR!..

Düşünürsün durmadan yapmaktan zevk alırcasına kapatır gözlerini hayal edersin. Onu yüreğinde,  aklında yaşatmak için. Sevdiği şarkıları, yemekleri oyunları oynarsın onun için onu yaşatmak için. Olmayacağını bilsende yaparsın bunu. Çünkü kendini o küçük sevgi dolu yerde görmek istersin. Orası yaşama sevinci hiç kaybolmamış koca gözlü kızın gözbebekleri de olabilir, sıcacık minik yüreği de.

Gözlerimin önünde yığılıp kaldın öylece. Kanın çekilmiş, soğuksun artık. Ellerini tutamıyorum,  öylece izliyorum seni.  Arkamda çığlıklar, feryat edenler dolu hiçbirini duymuyorum çünkü o an bitti her şey. Sevgiyle atan beni ısıtan sahip olduğum tek şey yani sen, sen artık yoksun! 

Ağlıyorum bak, gözlerimin içi kıpkırmızı, ağzıma lokma koymuyorum, canın yanıyor,biliyorum. O zaman gel yanıma söz verdiğim ne varsa yapmaya hazırım. 
Bana bir kere bak. İşte anlarım her şeyi... 

O koca gözlerin bana attığı SON BAKIŞTA... 

12 Ocak 2018 Cuma

DOĞRU ANI YAKALAMAK

Hayat su gibi akıp geçerken yaşamı en tatlı şekilde karelemek bizim elimizdedir. Bu yüzden çoğu zaman doğru anı bekleriz yada o anın gelmesi için bir şeyleri hızlandırmaya çalışırız. 

Hayatta öyle anlar vardır ki o anın gelmesi için kimi zaman beklemekten zevk alırız. Örneğin doğacak olan bir bebeği, mezuniyetleri yada sık bulunmayan şah kartalın gelişini beklemek gibi.

"Anı ölümsüzleştirelim" sözünü günlük hayatta sıklıkla kullanmışızdır. Çektiğimiz özçekimler, fotoğraflar hepsinin amacı anı  yaşamaktır. Fakat yıllar sonra açılıp bakıldığında geçmişi en güzel şekilde hatırlayabilmek biz insanlar için büyük zevkler arasındadır.

Bu zevki en güzel şekilde tatmanın yoluysa doğru anda doğru kareyi fotoğraflamaktır. 

9 Kasım 2017 Perşembe

Mevsimim Sonbaharım

Mevsimim Sonbaharım, 

Yine getirdin bana kara bulutlarımı, yaşamam gereken bin bir türlü gerçeği, yağdır üzerime sağanaklarınla. Ama önce bir bak nasılım?, ne haldeyim?. Canımı acıtacaksan yine sen acıt. Hiçbir şey söylemem.

Öğreniyorum. Yürümeyi, koşmayı, konuşmayı. Şimşeklerinde ne kadar yere düşsemde ayağa kalkmasını içimdeki güçte buluyorum. Ve birkez daha kalkarak"Yüzleşmeye hazırım! " diyorum. Rabbim dağına göre kar verirmiş. Ne kadar zorlansam da canım yansa da"Ya Rab!" der yine ona sığınırım. Nasılsa vardır bir hayır.

Sen nasıl sağanaklarla, kara bulutlarla içini yine her zaman olduğu gibi Kasım'da boşaltıyorsan Aralık-Ocak'ta toplarız be Sonbaharım. Şunu unutma! Ağlarken neye, neden üzüldüğünü her zaman bil. Gözünden çıkan bir damlanın önemi büyük. Kendin için önemi yoksa bile seni sevenler için çok büyük bir önemi var.

Benimki de laf senin özelliğin bu. Eylül-Ekim-Kasım gözyaşlarınla sel olur her yer.

Sana kızmıyorum, kızamıyorum. Sürekli mutlu olamayız. Biraz da canımız yanarken anın tadını çıkaralım. Gerçeklerle yüzleşelim. Büyümeyi öğrenelim.

Ne zaman dertleşmek istersen buradayım. Seni de birinin rahatlatması gerek. Ama sana bir sır verecek olursam ağlamadan önce düşün, neye neden isyan edip üzüleceğini ve en önemlisi üzüldüğüne değecek mi ona bak. Sonrası sana kalmış...



5 Temmuz 2017 Çarşamba

O YILDIZLI GECEDE...

 

Gittiğinden beri elimde boş bir kadeh seni sayıklıyorum her gece. Yıldızlarla konuşuyor, dalgalara fısıldıyorum seni bulmak için. 

Aramızda büyük uçurum, önüme çıkan dev dalgaları aşarak sana gelmeye çalışırken şimdi sen kayıplardasın. Aştığım her dalgada yeni bir çıkmaza sürükleniyorum. Tek bir sese odaklanmalıyım, doğru seni bulmak için. O sesi de tüm benliğimle hissederek bulmalıyım. Tıpkı bu düşüncelerimi sana yazdığım gibi. 

Hangi hegabede kaybettim seni, bizi? 

Cevabı zor değil. Hepsi bir anı defteri, bir fotoğraf ve birlikte dinlediğimiz şarkılarda saklı. 

Seni ararken çığlık çığlığa değilde, mavinin güzelliğine bırakıyorum kendimi. Elbet o da beni ait olduğum kıyıya bırakacak. 

Şimdi seni yıldızlara bırakıyorum. Karanlıkta yol göstersinler diye. Birde olurda beni özlersen gözüne çarpan en sönük yıldız olacağım. Göz göze geldiğimizde ise en parlak... 

21 Haziran 2017 Çarşamba

BEKLERİM

Sensizliğinde kayboldum ... 

Güneş ısıtmıyor artık gündüzlerimi. 

Kara kış ; acıtmaya başlamıştı, dokunmaya kıyamadığın tenimi. 

Berbat etti bu acı gecelerimi. 

Gecelerim... Sonbaharda yağan sağanak gibi. 

Elimde kahve bardağı ve içime çektiğim toprak kokusuyla seni bekliyorum. 

Sen yoksun! 

Ben sırılsıklam olmuşum sensizlikten ama... 

Sen yoksun! 

Her duam da sensin ama... 

Sen yoksun! 

Beklerim sonuna kadar gittiği yere kadar 

Beklerim seninle geçen güzel anıların hatrına

Beklerim... 


16 Mayıs 2017 Salı

SEVGİLİYE

Kalbim...  Kalbim çok ağrıyor sevgili.

Sensiz kalmaktan, geçtiğimiz sokaklarda sessiz çığlıklarda boğulmaktan, hırçınlığından korktuğum ama bir o kadar aşığı olduğum denizimin dalgalarından... 

Ellerim ellerini, dudaklarım dudaklarını hissetmeyecek diye öyle korkuyorum ki... 

Akıp geçen zamanı durdurmak için çareyi yarım yarım nefes almakta, göz yaşlarımı kalbime akıtmakta buluyorum.

Çok istedim seninle mutlu olmayı, geçmişi unutmayı sadece anda kalmayı, çok istedim.

Olmadı, olduramadık. Biz bunu aşamadık.
Hapsolduk gecenin karanlıklarına, yalnızlıklara. 

Ama bu son sevgili, sana güzel bir haberim var. Her zaman ki gibi bu savaşı da sen kazandın. 

Kalbim kaldırmıyor artık, göz pınarlarım kurudu,  senin uğrunda gözyaşı dökmekten. 

Şimdi gidiyorum. 

Senin kokunun, sesinin duyulmadığı, hiç bilmediğin bir yere. Belki de ölüme, ölmeye.

Hoşça kal sevgili HOŞÇA KAL...